Toprağın, buzulun altında binlerce yıldır yatan gizem, insanlık için çok yıkıcı ve ölümcül olabilir!
Doğanın olağanüstü büyüleyici gücü karşısında etkilenmemek mümkün mü? Modern insanın ortaya çıktığı 200 bin yıl önceki Homo Sapiens’ten Orta Asya’daki şaman atalarımıza kadar tüm toplumlar, Yer, Gök, Ay ve Güneş’in gizeminden korkunun da ötesinde etkilenip,onlara tanrısal güçler atfetmişler. Rüzgârdan yağmura, kara, fırtınaya kadar doğa hem korkutmuş hem de büyük bir saygı uyandırmıştır, insanoğlunda. Toprağın ise tüm bu saygınlıkların içinde daha farklı bir önemi vardı. İnsana ağacı, meyvesi,barındırdığı hayvanları, çiçeği, börtü böceği ile çeşitli yiyecekler sunan ve kucak açıp yuva olan toprağın hep farklı bir yeri olmuştur. Ne de olsa o tüm yaşamların beşiği olan toprak anadır!
Medeniyet topraktan doğdu
Toprağı işledikçe, onu deştikçe üzerinde yetişen ve altından fışkıran zenginlikler değil midir insanoğlunu uygarlığa eriştiren! Toprağı eşeledikçe katmanlardan çıkan medeniyetlere ve eserlerine tanık oldukça, derinliklerdeki madenlere doğal zenginliklere ulaştıkça teknolojimizi geliştirip yaşamımızı değiştirmedik mi?İnsanoğlunun ulaştığı tüm zenginliklerin altındaki en önemli kaynak toprak anadır.
Buzulların çözülmesiyle toprak tehdit oluşturuyor
Bu toprağın bilinen yüzüdür. Bir de madalyonun bir başka yüzü var. O da toprağın katmanlarında barındırdığı derindeki tehditler! Toprak mamutlardan mikroplara kadar her şeyi muhafaza edebilen devasa ve müthiş bir derin dondurucudur aslında. İşte o donmuş toprakların, buzulun metrelerce altında binlerce yıldır yatan gizem, insanlık için çok yıkıcı ve ölümcül olabilir! İklimsel değişimler ve hızlı ısınma, topraktaki metanın açığa çıkıp atmosfer sıcaklığını yükseltmesine, bu da buzların erimesine neden oluyor. Bu kısır döngünün giderek hızlanması karbondioksitten 30 kat daha etkili bir sera gazı oluşturuyor. Buzların çözülmesi aslında yeni büyük felaketlerin de habercisi. “Tetanos gibi korumalı sporlar üreten bakteri ve mikropların başımıza nasıl bela olabileceği”, bilim insanlarının canını hayli sıkan bir konu. Keza geçen yüzyılın başlarında milyonlarca insanın yaşamını sonlandıran virüs kaynaklı gribin de bu erime sonrası hortlaması içten bile değil! Sibirya’da 18’nci yüzyıla ait bir cesette, 80’li yıllarda kökü kazınan bir çiçek virüsü bulunması,“kutup bölgesinde buzulların eriyip mezarların ortaya çıkmasının büyük bir tehdit olacağını”gösterdi. Yine 19’ncu yüzyıl başında Rusya’ da 1,5 milyon ren geyiğinin telef olmasına neden olan “Şarbon hastalığına neden olan sporların artan sıcaklıkla yeniden yayılmasına sebep olabileceği”kuşkusu bilim insanlarını hayli düşündürüyor.
Atalarımızın bağışıklığına biz sahip değiliz
Bunlar bildiklerimiz. Bir de eski çağlarda yaşanmış olup da bilemediğimiz hastalıklar var. Önceki yıl Alaska’da kazı yapanlar, buldukları fok cesedinden bilinmeyen bakteriyel enfeksiyona yakalandı. “Atalarımızın bağışıklığı bulunan, ancak günümüz insanının savunmasız olabileceği yüzlerce tür hastalık toprak altından bu hızlı erime yoluyla ortaya çıkıp insanlığı tehdit edebilir”. Virologlar harıl, harıl çalışsalar da bilinmeyen yeni tehdidin ne zaman ve nereden gelebileceği belli değil. “Binlerce yıllık organik kalıntılarda yapılan araştırmalar, çok güçlü virüs türlerinin varlığını keşfetti. Bu tür antibiyotiğe dirençli bakteriler, insanlığın geleceği açısından bir tehdit oluşturabilir”.
Sonuç olarak, bizi yediren, koruyan “toprak ana,en büyük tehditleri de binlerce yıldır bünyesinde saklıyor”. Doğayla barışık olmamız, buzullarımıza, atmosferimize sahip çıkıp bilim insanlarının sera gazı salınımı benzeri tüm uyarılarını ciddiye alıp, aklımızı başımıza devşirmemiz lazım. Aksi takdirde toprak ana, deprem ve yanardağ patlamalarından çok daha etkili biçimde, insan soyunu tehdit edecek boyutta büyük felaketlere neden olabilir!
İklim değişikliği, kuraklık, buzulların erimesi ve gelecekte insanlığı neyin beklediğiyle ilgili Utku Şensoy’un şu makalesi de incelenebilir: https://medyakulvari.com/nufus-artisi-iklim-degisimi-ve-kuraklik-dunyamizi-tehdit-ediyor/
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.