Şiddetsiz Toplum Derneği Başkanı Rıza Sümer, çevreyi kirleten Rizelileri, Rize Basınına şikayet etti.
Şiddetsiz Toplum Derneği Başkanı Rıza Sümer, bir süreliğine geldiği memleketi Rize’de yaptığı açıklamada, çay bahçeleri başta olmak üzere, toprakların çöp tarlalarına, yolların ve derelerin çöplüğe döndürüldüğünü, ilçe ve köylerdeki yapılaşmanın Karadeniz’in doğasına yakışmadığını, topraklarını ve sularını acımasızca kirletenleri ve buna engel olacak önlemleri almayanları Rize basınına şikâyet ettiğini söyledi.
Sümer, açıklamasında şunları da dile getirdi.
“Doğup büyüdüğüm Rize’ye geldiğimde, ana-baba ocağı Apso Köyü’nün (Suçatı) bağlı olduğu Pazar başta olmak üzere bazı ilçelere de uğradım. Ne zaman geldi isem hep hayal kırıklığı yaşadım, bu gelişimde de öyle oldu.
Halkın önemli bir bölümü, çevresini kirletmeyi sürdürüyor. Nerelerde neler yok ki. İçtiklerinden ve yediklerinden kalanları her yere bırakıyor, atıyor. Kullanılmayacak gübre torbaları, irili ufaklı poşetler, petler, cam, teneke, metal eşyalar, araba lastikleri, ev eşyaları, sigara paketleri ve izmaritleri.
İl ve ilçelerdeki büyük alışveriş merkezlerinden getirdiklerinden artanları köylere ve yerleşim yerlerinin açık alanlarına atıyor. Derelere çöp taşıtmak isteniyor.
Uygarlığa gidiyorum diyerek kentlere taşınanlar, aslında doğallıktan koparak yapaylığa ulaşıyorlar. Köylerine, kentlerin vahşi kirliliğini taşıyorlar. Yapılan binalar, köyleri kentlerin soğuk görüntüsüne döndürüyor. Yapılaşmadaki ve çevre kirliğindeki bu olumsuz durumlar, insanın ruhsal ve bedensel sağlığına büyük zararlar veriyor. Aslında bu gidiş, insana, hayvana ve çevreye yapılan çok ağır bir şiddettir.
Çay tarlalarının aşırı yayılması ve binaların düzensiz bir biçimde hayvanların yaşam alanlarını işgal etmesi, insan-hayvan ve çevre dengesini, her üçünün aleyhine bozuyor. Uçan, yürüyen ve yüzen hayvanlar göç etti veya yok oldu. Giderek azalan ağaçlar kuşlar ve meyveler görünmez oldu. Topraklarımızı, derelerimizi ve ırmaklarımız kaybediyoruz.
Karadeniz, hatta Türkiye, ilgili bakanlıkların eşgüdümünde, valilikler, belediyeler, muhtarlıklar, dernek ve benzeri gönüllü kuruluşlar, basın ve halkın birlikteliğinde, bu gidişi durduracak bir seferberlik başlatmalıdır. Hiç zaman yitirilmemelidir. Rize’nin, mutlaka geri dönüşüm tesisleri kurması ve ülkemize örnek olması zamanı çoktan gelmiştir.
Ayrıca, İstanbul’da yaşayan kardeşim, iş insanı Recai Sümer’in, bilgilendirme, uyarma, eğitim ve cezalandırma ile yetkilendirilmiş “Çevre Koruma Polisi” önerisi de tartışılmalıdır. Çevre koruma ile ilgili bu öneri, halkın ve gönüllü kuruluşların da katkısı ile doğaya ve hayvanlara yönelik bu ağır şiddet suçlarını önleyebilir.
Son olarak, bu şiddet çeşitlerinin Karadeniz insanına, doğasına hiç yakışmadığını belirtiyor, “Artık buna dur denmelidir” diyorum.
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.